Related Posts Plugin for Blogger...

2018/06/16

Compagnia Toscana Sigari - Petrocelli

MARCA PETROCELLI

Tipi: Yarım Cheroot
Sertlik: 4/5 Sert
Lezzet:  Baharatlı / Dolgun
Eşlik eder:  Karamelli kahve, likör şarapları
Depolama Tipi: % 75 bağıl nem  (26° C)
Sarma: Tiber Vadisi Kentucky (fire cured)
Dolum: Tiber Vadisi Kentucky (fire cured)
Uzunluk: 78 mm
Çap: 13 mm
Çıkış tarihi: 2017
Üretim merkezi: Sansepolcro, İtalya

Yunus Bakihan Çamurdan'ın yorumu
Marca Petrocelli klasik beğeniyi yansıtma iddiasındaki Toskana tipi cheroot purolarıyla tanınan Compagnia Toscana Sigari’ye ait. Şirket Tiber Vadisinin Dark Fired Kentucky tütünlerinden, yerel olarak üretilen, % 100 el sarımı, long filler dolumlu, orta-üst ve üst segmentte yer alan purolar üretiyor. Petrocelli de bu özellikleri taşıyan kısa Mastro Tornabuoni’nin 6 ay değil, 12 ay olgunlaştırılmış hali. İşin daha ilginç tarafı bu ismin Türkiye piyasası için verilmiş olması. Görüştüğüm şirket yetkilisi ağır toplarından Spingarda’yı da Türkiye’ye ihraç etmek istediklerini söyledi.  Ancak, üst segmentte yer alan, üçlü kutusu İtalya’da 30 Euro’ya satılan Spingarda bizde ne kadar ilgi görür, kuşkuluyum doğrusu. 

Çoğu tüketiciye albenili gelmeyecek ama son derece sade ve orijinal tasarımlı, selofansız bir karton kutuda geliyor Petrocelli. Kutu içindeki Toskana haritası ise ilginç bir ayrıntı. Kutudan çıkan, sıkı dolumlu dört adet yarım cheroot acemice sarılmış yaprak sarmalarını andırıyor ilk bakışta. Hiçbiri bir diğerine benzemiyor. Üretici bu puroların tamamen el sarımı olduğu konusunda şüpheye yer bırakmamak istemiş anlaşılan.   Buna karşılık, renkler hepsinde neredeyse tamamen aynı.  Yaprağın katlandığı ve fazladan kuruduğu hatlar dışında, orta ve koyu arası, mat bir kahverengi hâkim. Evet, kuruma! Purolar öyle kuru ki avucuma alsam çıtır çıtır edip parçalanacağından korkuyorum. Sakın “demek bu da böyle içiliyormuş” demeyin. Tüketicinin puroları uygun nem seviyesine kendisinin getirmesi düşünülmüş olmalı.  Yoksa bu denli tok içimli bir puronun kuru içilmesi kolayca eziyete dönüşebilir.

Ben bunları düşünürken, purolar havayla temas ettikçe tütünün aromatik profili kendisini belli etmeye başlıyor. Petrocelli’ye verilen “rüstik” sıfatını fazlasıyla yansıtan, derin bir tütün kokusu bu. Daha doğrusu, kakao, toprak, meyankökü, kırmızıbiber, deri çağrışımlarını da taşıyan bir koku cümbüşü.  Havalandırma bahanesiyle birazcık daha kokladıktan sonra,  puroları önceden nemlendirdiğim kavanoza koyuyorum. Dördüncü gün bir nemlendirme daha yapıyorum. Beşinci gün, puroların rengi kızıla çalan bir koyu kahverengi olmuş. Bir tanesinde, yaprağın kurutma alevine fazla maruz kaldığı yerlerdeki renk siyaha dönmüş. Kavanozda alttan hafif ama kalıcı bir mayalanma keskinliğinin eşlik ettiği, kırmızıbiber ve bitter çikolata karışımı bir koku var. Kavanozdan bir puro çıkarıyorum. Sarma yaprağı neredeyse esnek denecek kıvama gelmiş. Dolum yine sımsıkı. Yaktıktan sonra, İtalyan piyasası için Eskişehir’de üretilen lületaşı Toskana purosu ağızlığıma takıyorum. Ağızlık hem yavaş içmeye, hem de İtalyanların all’osso dedikleri biçimde, dibine kadar içmeye olanak veriyor.

İlk nefesle birlikte bitter çikolata kokusu havaya karışıyor. Tütünün sertliği ise acılık olarak doğrudan ağza ve buruna yansıyor. Ancak, tütündeki baharatlı kokuya sadece kırmızıbiber demek artık haksızlık olur. Zencefil ve tarçın çağrışımlarıyla iç içe geçmiş durumda. Bu güzel aromatik profile kendimi fazla kaptırıp hızlı gidince başta hafif bir ağrı ve “dumanlanma” başlıyor. Aman yavaş, aheste. Meyankökü çağrıştıran tat gittikçe ön plana çıkıyor ve tarçın tadıyla birleşip ağızda nikotinin dizginlediği, şekerli bir tat oluşturuyor. Bitter çikolata şimdi geriye çekilmiş, daha doğrusu bu tada karışıp onu zenginleştirmiş durumda. Yanış çok düzenli. Gri-beyaz kül eğilmeden, bükülmeden sıkı biçimde duruyor. İçmeye devam ettikçe şekerli tat yoğunlaşıyor. Bu senaryo ancak sonlara doğru değişiyor. Mayalanma keskinliği kendisini daha çok belli etmeye başlıyor, puro gövdesinde yoğunlaşan nikotinle birleşiyor ve ağızdaki şekerli tadı dönüştürüyor. Nihayet, ağızda kalan bariz bir kavrulmuş fındık tadı ve hafiften nakavt olmuşluk hissiyle Petrocelli finali yapıyor.

Petrocelli’nin Türkiye’ye getirilmesi gerek üretici, gerekse ithalatçı yönünden büyük cesaret örneği. Çünkü Toskana tipi cheroot purolar ülkemizde pek tanınmıyor. Tanınan kısmında ise Toscanello Aroma serisinin yumuşak içimli, aromalı, makina sarımı purolarının yerleştirdiği bir imaj var. Yine de Toscanello Aroma serisinin ötesine geçip Toskana puroları dünyasına sağlam adım atmak isteyenler için tereddütsüz tavsiye edilecek bir ürün. Elbette öncelikle kuru içilmemesi uyarısıyla birlikte. Ben İtalyan yorumculara da kulak vererek, Petrocelli’yi dinlendirdikten ve iyice nemlendirdikten sonra içtim. Ancak, tütünün aromatik profili sizin için ikincil önemdeyse ve kendinizi tütün sertliği konusunda test etmeye hazırsanız kutudan çıktığı haliyle de içebilirsiniz.

Öte yandan, Petrocelli’nin pipo severlere özellikle cazip gelecek bir yönü de var. İyi olgunlaştırılmış, long filler dolumlu bir puro olarak, İtalyanların sık sık yaptığı gibi sarma yaprağı açılarak pipoya doldurulmaya müsait. Nitekim üretici Petrocelli’deki tütünü cimette denilen tarzda pipo tütünü olarak da piyasaya sürmüş. Tek başına içilebildiği gibi çeşitli harmanlarda kullanılabiliyor. Örneğin Cornell & Diehl’in Savinelli 140 harmanında kullandığı Kentucky tam da Compagnia Toscana Sigari’nin bu tütünü.

Petrocelli belki günlük olarak içilebilecek bir puro değil ama kaliteli bir tütün deneyimi sunduğu kuşkusuz. Naçizane tavsiyelerim: Yavaş için, yanınızdan uygun bir eşlikçi içeceği veya en azından bir bardak suyu eksik etmeyin ve kesinlikle aç karnınıza içmeyin.



Paylaş:

0 yorumları oku:

Yorum Gönder

Pipo Sohbetleri Kitabı

Pipo Sohbetleri Kitabı
Yunus Bakihan Çamurdan

Satılık Pipolar

Yorumları Facebooktan takip et


Yorumlanan ürün sayısı toplam: 290
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...